Lilypie Third Birthday tickers

Lilypie Fourth Birthday tickers

28 Kasım 2010 Pazar

İLK YAŞA MERHABA ANNE SÜTÜNE ZORAKİ ELVEDA...


Anlatılması güç duygudur, kollarının arasında senden bir parçanın, senden alacağı sıvıyla beslenmek için başını sağa sola çevirmesi. Sonrasında duyacağın bir "gıık" sesinin seni bu kadar rahatlatması. Gece gündüz yavrunun gaz sancısı olmasın diye yediğine içtiğine dikkat etmek, sütümü en kaliteli hale nasıl getiririm nasıl çoğaltırım diye elinden geleni yapmak ve her süt geldiğinde Allah'a şükretmek tarifsiz birşey.

Kızımı kucağıma aldığım ilk gün çok dua etmiştim "sütüm hemen gelsin ve uzun süre bebeğime yetsin" diye.


Herşey çok iyi giderken 3. aydan sonra kızımın emmekte isteksizliği , emzirmede yaşadağım problemler "bırakacak mı neden böyle yapıyor" diye ağladığım günler sonunda "olsun buda geçer " diyerek kendimi alıştırmaya avutmaya çalışırken, dahada isteksiz olup hiç emmek istememesi çok üzdü beni. Ama melek kızım ne yaparsa yapsın en azından bir yaşına gireceği güne kadar yada sütüm geldiği sürece bir şekilde emzirecektim. Öylede yaptım büyük bir sabırla. Kimi zamanlar zorla yada uyuduğunda, hiç emmek istemediği zamanlar pompayla sağarak biberonla, biberonu almak istemediği zamanlar ise kaşıkla verdim sütümü büyük bir inatla. 3. aydan tam 12. ayını bitirene kadar bu böyle devam etti. Yorulmadım mı çok yoruldum, çok uğraştım ama hiç pes etmedim. Dışarı çıkacağımız zamanlarda çantama attığım ilk şey süt sağma pompası oluyordu, kısa süreli gezmeler içinde önceden sağdığım süt konuyordu biberona. Kızım içim meleğim için sağlığı için herşeye değmez mi bence değer. Keşke dahada olsaydı sütüm dahada uğraşsaydım böyle ben razıydım.

Azalan süte son ilk yaşa merhaba dedik ve anne sütüne son vermiş olduk. Tüm bebeği olan anneler bol bol emzirin diyorum son söz olarak bıkmadan usanmadan.

Not olarak süt sağım pompası ve poşeti olarak resimde gördüğünüz markalı ürünü kullandım ve çok memnun kaldım.


Herkese kocaman sımsıcak sevgiler.

( DOĞUM GÜNÜMÜZE AİT NOTLAR VE FOTOLAR ÇOK YAKINDA:)) YOĞUNUZDA BU ARALAR)

20 Kasım 2010 Cumartesi

O BUGÜN 1 YAŞINDA....


Canım kızım, meleğim, birtanem, güzel gözlüm, sözlerin cümlelerin seni anlatmaya yetersiz kaldığı herşeyim, Rabbim sana uzun uzun, hayırlı, mutluluk ve huzur dolu, sağlıklı, büyürken hep başarı dolu, anne babana, vatana millete hayırlı bir evlat olacağın, yüzünün hep güleceği bir ömür nasip etsin inşallah.
SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUZ...
İşte buda kızımla en çok sevdiğimiz şarkı MELEK..

15 Kasım 2010 Pazartesi

İYİ BAYRAMLAR....

HERKESE TÜM İSLAM ALEMİNE HAYIRLI BAYRAMLAR.........

13 Kasım 2010 Cumartesi

12. AY BİTERKEN....

Benim kızım büyümüşte ilk yaşını kutlayacağı günü bekler olmuş annesiyle.

Daha dün gibi sanki herşey. Yazarken, anlatırken, yazdıklarımı okurken tekrar tekrar yaşıyorum sanki o anları. Hamilelik, doğum ve sonrası Allah'a binlerce kez hamdolsun ki çok iyi geçti bugüne kadar. Bundan sonrada hep böyle geçmesi tek dileğim.

Doğum gününün yaklaşmasıyla bende bir heyecanki sormayın. Herkes aynı şeyleri mi yaşar merak ediyorum. İlk bebeğimiz ilk yaşımız ilk doğum günü kutlamamız. 21 kasıma ne kaldı ki şunun şurasında yatıcaz kalkıcaz yatıcaz kalkıcaz.........vee büyük gün:) Bayram sonrası yapacağımız küçük kutlamayla kızımın ilk yaşına merhaba diyeceğiz inşallah. Ama öncesinde kurban bayramı telaşı ve Bursa yolculuğumuz var. Hayırlısıyla gezip eller öpülecek tatlılar yenecek uzun olan bayram tatili bize kısacık gelip evimize dönülecek. Tabiki Allah nasip ederse diyorum herzaman olduğu gibi.
Gelelim kızımın aylık gelişimine,
- yürümeye daha başlamasada, adım sayısı artarak devam ediyor desteksiz,
- çok iyi anlıyor söylediğimiz şeyleri ve karşılıklı anlaşabiliyoruz artık,
- sorduğumuz bazı şeylere ya eliyle göstererek yada göstermek istediği şeye emekleyerek gidip cevap veriyor,
- masal zamanı kızım diyerek alkış yaptığımda hemen odasına gidiyor ve nerde kitabımız dediğimde ise kafasını kaldırıp bakıyor kitabının olduğu yere, hep aynı yerde aynı şekilde okuyoruz masallarını ve alıştı, dinliyor mu hayır ama artık farkında ne yapıldığının. Kahvaltı zamanı dediğimde mutfağa, bıcı bıcı dediğimde ise hemen banyoya yöneliyor,
- burnun nerde gözün nerde dediğimizde parmağıyla gösteriyor,
- gözlük gördüğünde hemen gözüne takmaya çalışıyor, tokalarını alıp annesinin saçlarına atıyor, tarağını verdiğimde saçlarına sürüyor, telefonu alıp kulağına koyuyor vs vs yani tam anlamıyla yapamasada bazılarını amacın ne olduğunu biliyor,
- iletişimi çok iyi şimdilik herkesle büyük küçük farketmeden iyi anlaşıyor, kendi kendine oynarken ve birileri O'na birşeyler söylediğinde sürekli konuşuyor dilince:)
- beslenmesi iyi çok şükür bazen zorla bazen istekli, anne sütü azalmış olsada kaşıkla vermeye çalışılsada içirmeye devam, meyveyi çok seviyor, yoğurdu hiç sevemedi zorla yiyor, kahvaltımızı beraber yerken, diğer evde pişen herşeyden yiyebiliyor. Birkaç gündür kahvaltısında yumurtanın beyazından yediriyorum az az alışması açısından,
-uykusu her zamanki gibi iyi,
-iki dişe arkadaş gelmedi daha.
Her hareketini her anını yazasım var ama abartmaya gerek yok sanırım:) çok bile uzattım.
Doktorumuz, doğum gününü kutladıktan sonra gelirsiniz demişti 2 ay önce. Ama biz bayram öncesi gidelim sonra tekrar götürürüz diyerek dayanamayıp 10 Kasım çarşamba günü çaldık doktor amcamızın kapısını. Bizim kızın çenesi düştü resmen doktorunu görünce, etrafa baktıkça ilginç değişik şeyler gördükçe konuştu durdu. .Muaynesi olurken sessizce izledi ne yapıldığını Defne. Sanırım unutmuş doktorunu ki hiç korkmadı bu gidişimizde. Allaha şükür hiçbir sağlık problemi yok şimdilik herşey yolunda gelişimide iyi. Kilosu 11.600 gr , boyu 78 cm olmuş. Muayne sonunda "hadi aşımızıda yapalım" deyince doktorumuz, ben bir sonraki kontrolde diye hazırlamışken kendimi, kızamık aşısıda çıkmış oldu aradan böylelikle. Vitamin ve demir ilacına devam 15. aya kadar, herhangi tahlil falan istemiyorum, bir sonraki kontrol şubatta diyerek uğurladı bizi doktor amcamız.
İşte böyle 12 ayınıda sağlıkla bitirirken kızım bayramı bekliyor şimdi.

Uzun bayram tatili için yollara düşenlere hayırlı yolculuklar , herkese hayırlı bayramlar diliyorum şimdiden.

DEFNE ELA'NIN YENİ İŞİ....

Dağıtmaz bu kız diyordum karıştırmaz:))) ahhh ahhh yanılmışım açtı gözünü sonunda derken tabiki şakacıktan söylüyorum bunları. Çocuktur bu dağıtacakta karıştıracakta işi ne işim ne:)
Çekmecelerin içindeki eşyaları yeni farketti bu fıstık. Eh farkederde durur mu yerinde. Önce bir güzel seçim yapıyor hangi çekmeceye dalacak elleri diye sonra hücuuuum.

Eline ne gelirse hızla boşaltılıyor ne varsa, sonra bir sağa bir sola atılıyor elden ele

herzaman ki gibi çok uzun sürmüyor sıkılıyor ve başka işler peşine gidiyor melek kızım:)


12 Kasım 2010 Cuma

BİR CUMARTESİ SABAHI ORTAYA KARIŞIK NOTLAR...

Kucak dolusu sevgiler bizden size, sıcacık içten bir merhaba;


İlk olarak 10 kasım çarşamba günü ULU ÖNDER ATATÜRK' Ü saygıyla andık. Geçte olsa yazmadan geçmek istemedim.


Yazamıyorum yine bu aralar, ne demişler "gelen bayram" eh bende bayram temizliğine kalkışınca sanki normalde hiç yapılmazmış gibi, uğrasamda yazamaz oldum bloğuma.


Kasım ortalarında olmamıza rağmen havanın böyle güzel olması ne güzel. Tam benlik ne sıcak ne soğuk orta karar anlıyacağınız. Hele ki cam kenarına oturup sıcak çayımı yudumlarken, hafif esen rüzgarla düşen yaprakları izlemekse muhteşem. Birde bunun söz ve müziğini anında yapınca Defne'ye söylenen o anı anlatan şarkılar çıkıyor ağızdan:) Atıp tutuyorum tabiri caizse. Kızımında öyle bir dinlemesi varki uydurmasyon şarkıları, söyledikçe coşturuyor annesini:))) alkışlar yapıyor yerinde zıplayarak.

Neyse;


Düşünüyorumda geçen sene bugünlerde ne haldeydim. Karnım burnumda yürümekte zorlanırken "artık koşmak istiyorum hızlı hareket etmek istiyorum" diye sitem ediyordum kendi kendime. Neyin sitemi kime ediliyorsa:) Şimdi ise biraz dinlenmek istiyorum diyorum:) Düşündükçe sanki ben değildim, hiç yaşanmamış gibi geliyor o iki sevgili yaşanan günler. Sanki hep Defne Ela hep varmış hayatımda hep O'nunlaymışım gibi. Ne farklı bir duygudur bu, unutur mu insan bu kadar kısa zamanda geçmişi? Cevap yine benden unutturuyormuş işte minik kalpler yumuş eller başka söze ne hacet.

Anne olmadan önceki hayat, anne olduktan sonraki hayat işte bütün mesele bu öyle değil mi?




3 Kasım 2010 Çarşamba

KÖPÜKTEN BALONCUK YAKALAMACA:))

Vaaaavvv bunlarda ne böyle ????
1-2-3 bir sürü baloncuk yakaladım anneeee:))

Bak yine kaçıyo bunlar gelin burayaaaa:) ay çok eğlenceli bir oyunmuş bu:)

1 Kasım 2010 Pazartesi

DEFNE DER Kİ...

Uzaklara bakıpta neler düşünüyorum bir bilseniz:)
Kulağım şapkamın dışında kalmış görmüyor musun anneeee:))


Rengarenk giyinmişim bugün beni nereye götürecekler acaba?


İşte en mutlu an emziğimi buldum:)


Oyuncağıma gel gel yapıyorum ama gelmiyoooo..


İşte en sevdiğim köşede burası


Bu da bir sabah kahvaltısı:))