Lilypie Third Birthday tickers

Lilypie Fourth Birthday tickers

21 Aralık 2010 Salı

AKŞAMLARI NE YAPIYORSUNUZ?

Dün sevgili rengarenk blog arkadaşımın sitesini gezerken okudum Can Dündar'ın bu güzel yazısını ve paylaşmak istedim.

..............................

Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz?

Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle, hiç tanımadığınızAmerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz?

Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz konaklarda yaşanan hayatlarımı seyrediyoruz?

Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunubiliyor musunuz?

İki türlü hayat var:
1. Yaşanan hayat,
2. Seyredilen hayat,

Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki, hayatı sadeceseyrediyorsunuz !

Akşamları evde ne yapıyorsunuz?

Akşamlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?

" Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce televizyon izliyoruz "diyorsanız, durup bir düşünün lütfen;dünyaya birkaç kez daha geleceğinize mi inanıyorsunuz?

Böyle bir şey olsaydı, şimdiki hayatımızın bir bölümünü ziyan etmek şimdikikadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki.
Ne çare ki sadece bir hayatımız var. Bu da maalesef, çok kısa.
Ortalama altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor. Kalan kırk yılın yirmi yılı çocukluk, eğitim, vesaire...
Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz.
Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız, sayılı nefeslerinizden birbölümünü çöpe atıyorsunuz demektir!
Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta değildir, zira hiçbir şey yapmamakta,hiçbir değer üretmemektedir; bu da bir anlamda yaşamamak sayılır.

Ne mi yapmalı?..

1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin:
Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede görüştüğünüzü, sıkılıp sıkılmadığınızı,nerede nasıl evlendiğinizi, nikah şahitlerinizi, düğününüzü anlatın. Çocuklarınıza, onları hem dinleyin, hem de okumaya çalışın.
2. Gezin:
Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat hayatıpaylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize sokun ve becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin.Sonra da güneşin pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir) Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçeklerisevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi olgular da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla ilişkilerinizde asla öğretmen tavrı takınmayın. Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir.
3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun:
Onlara ya gidin, ya da onları size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın. Birbirinizi gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz, " Komşu komşunun külüne muhtaçtır. "
4. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın:
(Konferans, seminer, sergi, doğru sinema ve tiyatro) Hayatınızı biraz olsunrenklendirecek başka şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir şeyi çok isterseniz, Allah sebebini halk eder ve çok istediğiniz şeyeulaşırsınız. "Olmaz ki " diye düşünüp taleplerinizi ertelerseniz,hiçbir yereulaşamazsınız. Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin çokluğuyla mümkündür. Ne kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri duracak ve mutlu olacaktır. Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları deftere geçirerek geleceğe tarihdüşürmelisiniz. Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın. Torunlarınıza filananlatacaklarınız olsun.

Ayrıca unutmayın ki; Hayatı biriktiremezsiniz; Ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan edeceksiniz.

Artık cevap gelsin:

Akşamları ne yapıyorsunuz?..

YAŞIYOR MUSUNUZ, YOKSA SEYREDİYOR MUSUNUZ?

CAN DÜNDAR

5 yorum:

Limon çiçekleri dedi ki...

Çok güzel bir yazı paylaşmışsınız teşekkürler..

turkan dedi ki...

Ne acı ki ben bu yazıyı okurken televizyonda dizi seyrediyorum, diğer bütün akşamlar olduğu gibi.....

Deli Anne dedi ki...

koca kösüre kösüre uyuyakalır tv karşısında anne de çocukları yatırıp dikilir laptop başına.. akşamları işte tam da bunu yapıyoruz

thalassapolis dedi ki...

Çok hoş bir yazıymış teşekkürler. Ben Almina doğduktan sonra tv yi tamamen hayatımdan çıkardım. Artık sadece Almina ile Gece Bahçesi'ni ve bir kaç takip ettiğim belgesel kuşağı var onları izliyorum. Akşamları Almina uyuduktan sonra eşimle annemle sohbet ediyor,kitap okuyorum yada hobilerimle ilgileniyorum. Bu sene 62 adet kitap okudum. Kendimi çok iyi hissediyorum. Sevgiler...

uğur böceklerim dedi ki...

ben yaşıyorum :)))